8 Kasım 2010 Pazartesi

pilates for dummies

Sempatik ablamız Michelle Dozios ile Pilates! Uzun süren aramalarım neticesinde nihayet hoşuma giden bir spor olan Pilates'i buldum ve artık artık onsuz bir hayat düşünemiyorum. Her gün olmasa bile, haftada 4-5 akşam fonda Grooveshark'dan açtığım yağmur sesi olduğu halde, ışıkları kapatıyor, bir mum yakıp yaklaşık 20-25 dakika sadece Michelle'in sesine konsantre olup rahatlamaya ve günün stresini üzerimden atmaya çalışıyorum. Dizlerimi zorladığı için sonlardaki iki hareketi yapmıyorum, bunun yerine üçer kiloluk ağırlıklarımla bir 5-6 dakika kadar basit kol egzersizleri yapıyorum (youtube'dan bulabilirsiniz örneğin). Bittiğinde kendimi gerçekten rahatlamış ve hafiflemiş hissediyorum (Amerikalılar'ın reklamını yapacak değilim, harbi diyorum iyi geliyor). Diğer taraftan, bilgisayar başında çikolata, kuru incir, badem ve ceviz yemeye devam ettiğim için haliyle beni henüz zayıflatmadı ama vücudumun şekle girdiğini ve sıkılaştığını fark ediyorum. (Mucize beklemeyin tabi, yaparken amacınız daha sağlıklı bir vücut ve daha hareketli eklemler olsun. "Hayat kalitemi yükseltiyorum şu anda oehh" şeklinde motive olun.)
"Nası bişi bu ya, yoga gibi -omm!- falan mı takılıyorsun hocam, gelmez o işler bize" diyecek olanlar için Pilates'in ne olduğu konusunda anladığımı aktarmam gerekirse: Doğru nefes alıp vererek ve konsantre olarak yapıldığında, vucudu esnetip rahatlatmaya yarayan, kişiyi zorlamadan kasları derinden ısıtarak  çalıştıran, daha güçlü kaslar sayesinde duruşu düzelten/duruş bozukluklarını gideren, sindirime yardımcı, sırt ve bel bölgesindeki şikayetleri azaltıcı,  Avrupa kökenli bir spor dalı. Bir de "Nasıl öğrendin, o nasıl olacak ki evde tek başına, kursa mursa yazılmak lazım, ona da ne para var ne de vakit" diye kendini kandıracak kişilere de iki çift lafım var. :) Eğer Michelle'i güzel bir şekilde dinler ve dediklerini uygularsanız bir zorluk çekeceğiniz sanmıyorum. Zaten o sizi hemen olası hatalar konusunda uyarıyor. Ama belirttiğim gibi, her an vucudunuz bulunduğu durumu sorgulamalı, kendinize "Doğru oluyor mu acaba?" şeklinde sormanız gerekiyor. Bir süre sonra zaten hareketler otomatiğe bağlıyor ve o kadar dikkat etmenize gerek kalmadan doğru bir şekilde yapabiliyorsunuz (araba kullanmak gibi).
Aşağıda kısa videoya bir göz atarak sempatik ablamız Michelle'i görebilir ve Pilates'in neye benzediği konusunda bir fikir edinebilirsiniz. Ben videoyu malum yollardan edindim, aramaya inanırsanız sizin de bulabileceğinize inanıyorum. Hangi "dükkandan" aldığımı unutmasaydım yazardım.
Bi yapın vallahi bak, çok iyi geliyor. İlk 5 seferde sağınız solunuz ağrıyor, mutlaka yumuşak bir yüzeyde yapın yoksa yuvarlanma hareketleri sonucu omurilikte ilk başlarda zaten belirecek olan ağrılar daha da abartı bir hal almasın. Hareketlerdeki amaç kesinlikle çok sayıda yapmak değil, aksine kendi sınırlarını tanımak ve alışıncaya kadar vucüdu hiç zorlamadan kaç tane yapabiliyorsanız o kadar yapmak. Zaten video boyunca Michell size bunu birçok kereler hatırlatıyor (kendini yormalı birşey olaydı, ben çoktan bırakmıştım). Konsantre çok önemli, zira nefes alış verişlere dikkat etmeyince hedef bölgeler çalışmadığı gibi hareketleri yapmak da zorlaşıyor. Bu kadar anlattık, bu akşam yapmak mecbur oldu :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...