27 Kasım 2012 Salı

kalemlerim ve ben

ben bir kalem delisiyim. uçlu kalemlere özel bir zaafım var. evde halen ilkokul 4-5ten kalma; şimdinin çin malı gibi ucuz olmayan; o zamanların kaliteli tombow marka uçlu kalemlerinden var bir tane mesela. ama ucunun ucu çıkıp kaybolduğu için çalışmıyor...
o yıllarda rotring ve tombow manyaklığı vardı. gel gelelim özellikle tombow'lar şimdiki gibi dandikten değildi. çok iyi hatırlıyorum; ilkokul 5 te 500.000lira simli siyah olanlarından bir tane almıştım kendime. iyi paraydı o zaman. öyle ikide birde kaybedip yeniden alamazsın yani. tombow'su rotring'i olan çocukların ayrı bir karizması olurdu.
siyah olan yıllar sonra bir gün takside unutulan bir çanta içinde gitti... şu anda elimde 0.7uç bahsettiğim yarı bozuk sarı renk sağlam tombow'dan var sadece...
ilkokulu anadolu lisesi takip etti... ah o şahane günler! benim en güzel günlerim şüphesiz ortaokul ve liseyi okuduğum o muhteşem anadolu lisesinde geçmiştir... o günlerde de okulun karşısında -halen varlığını sürdüren- aşırı derece sabırlı ve öğrenci canlısı abilerimizi çalıştığı (belki de sahipleridirler) baturay kırtasiye'miz... sabahları servisten inip hızlıca bir göz attığımız, benim gibi kalem fetişi insanlar için bir cennet niteliği taşıyan o kutsal mekan :)  işte o günlerde yavaş yavaş eski ince rotring tikky'ler girmeye başladı hayatımıza... şimdi karaborsada bu kalemler. satan bir yerler bulsam her renginden hemen birer tane alırım, hatta ikişer :) cinayet işlerim uğruna bunların ben!

fotograf: gittigidiyor.com


aslında şimdilerde uçlu kalemleri pek nadir kullansam da (kitap okurken alt çizme-not alma) bu kalemlere sahip olmak beni çok mutlu ediyor. koleksiyonerlik böyle bir şey olsa gerek. belki de eskiye ait şeyleri akılda tutarak bir nevi o zamanlara ait bir anıyı dondurduğumuza inanıyoruzdur. o zamanların gerçekliğini pekiştirip delirmediğimize falan olan kanıtlarımızdır bunlar.
örneğin bu güzel ince rotringlerin sarısından var bende bir tane ve aslında çocukluk aşkımın kalemi. ben simli tombow'mu ona vermiştim, o da sarı rotringini bana. üniversiteye hazırlanırken o sarı kalemi ile test çözdüğü zamanları halen hatırlıyorum... sene 2000 falandı herhalde :)
kahverengisini de geçenlerde ebay.de üzerinden bulup arkadaşlar vasıtası ile Almanya'dan getirttim. bu hareketlere devam etmekte bir beis görmüyorum :) 
bir ara evdeki kalemlerimin fotolarını da çekip blogda paylaşırım belki ama aşırı mahremime girebilir diye düşünüyorum. ne de olsa onlar benim koleksiyonum :)
iç çamaşırı çekmecemin fotoğrafını düşünmeksizin paylaşırım; -ama kalemlerim!- bir düşünmem lazım :)

dolmakalemler ile ise önceleri mesafeli bir ilişkimiz oldu. babamın birkaç dolma kalemi olduğunu hatırlıyorum (hatta arasam evden kesin çıkar bir yerlerden). sonrasında o kalemleri doldurmaya çalıştığımı falan gibi kareler var aklımda hayal meyal ama aslında benim bu muhteşem kalem grubu ile tanışmam kendime eşek kadar olduktan sonra Almanya'da okurken aldığım LAMY'im ile oldu (yaş bu arada 2007 falandır).kısıtlı öğrenci bütçem ile o zaman indirimde olan gövdesi mavi; metali kırmızı renginden edinebilmiştim. şu an renginden pek de memnun değilim ama ilk göz ağrım olduğu için kullanmaya devam ediyorum. ikinci LAMY'me kavuşmam sene başı idi sanırım, kendime bir kıyak geçip parlak siyah bir LAMY edindim yine ebay.de üzerinden... bunun da arkası gelecek gibi duruyor. 2 adet de ucu kırmızı dönüştürücülerden sipariş vermiştim. onlarla kullanıyorum. siyah olanı daha kıyıp da kullanmaya başlayamadım. maviyi de uzun zamandır kullanmıyordum mürekkep yokluğundan ama banasikcayaz'in sitesine baka baka dayanamadım ve dün gidip nihayet pelikan marka königsblau mürekkep aldım, dönüştürücüyü doldurdum ve dolmakalemin keyfini çıkarmaya başladım! bugün iş yerinde resmen yazı yazmak için bahaneler yaratıp durdum kendime...
dün gece de şöyle birşeyler karalamışım kalemin kağıt üzerinde kaymadığına takıp :



1 yorum:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...