bu sabah uyandığımda dün başlayan boğaz ağrım daha da şiddetlenmişti... kafamı yastıktan kaldıramayınca bugün işe gitmemeye karar verdim. müdürümü aradım ve izin istedim. kendisi dünyadaki en kibar müdürdür, "geçmiş olsun, dinlen" dedi.
öğleden sonra arabaya atlayıp rapor almak için sağlık ocağına gittim. açılmasını beklerken arabada oturdum, kapıyı açtım ve güneşin suratıma vurmasına izin verdim... öylesine güzel ısıtıyordu ki... kuşlar ise bu güzel havanın etkisi ile olacak, deliler gibi bağrışıp ötüşüyorlardı, kulaklarıma inanamadım... eve geri geldiğimde evimin karşısındaki bağ evindeki tüm tavus kuşları, horozlar ve kuşlar da aynı şekilde bahçeye dağılmış güneşin ve yazdan kalma bu günün tadını çıkarıyorlardı... bir güneş nelere kadirmiş...
okul bittikten sonra almanya'dan dönmemde türkiye'nin güzel havası büyük bir rol oynadı. berlin'de bir keresinde bilmem kaç gün (73müydü neydi) güneş açmayıp da gri gökyüzüne bakınca kararımı vermiştim...
velhasıl bugün sevgililer günü ve benim sevgililer günü hediyem akut faranjit. bonus olarak da kafam kadar bir antibiyotik hap. her kış bir kere ziyaretime gelir kendisi ve gözüm yollarda kalmıştı açıkçası. öyle ise bana bugün keşfettiğim süt mısırlı cipsim ve ıhlamurum ile evimin keyfini çıkarıp dinlenmek kalıyor...
annemin yeni hediyesi battaniyem altında kitabım "sevmek dokunmaktır"ı bitirip aşırı derecelerden chilling yapma niyetim var...
herkese mutlu sevgililer günleri...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder